kpss ve çanakkale ye road trip

çanakkale kilitbahir
çanakkale kilitbahir

ne zamandır yazmıyorum aslında elimin altında da internet var ama neden bilmem askerlik hali diyelim.

gelelim hikayenin başlangıcına askere daha yeni geldiğim dönemlerdeydi kışla içinde salak salak dolaşıyordum o sırada askerdeki ilk günümden beri buddy m olan can ,ki kendisi izmirin havasında nasibini almış benim inşaatçılığıma karşın makinacı olan çok sevdiğim yakışıklı arkadaşım oluyor, dahiyane fikrini bana söyledi kpss ye girecektik bunun için kayıt işlemleri için bir gün sonra gelen kargo için bir gün ve tabii ki sınav için de bir gün harcayacaktık buda ara toplamda 3 gün demek oluyordu. fikir ne yalan söyleyeyim aklıma yattıüç gün üç gündür dedim hemen ertesi gün ilk iznimi aldım ve kaydımı yaptırdım gel gelelim bana uzun gelen zaman içinde ben kışlaya alıştım rahatım yerine geldi gezdikçe gezdim, bizim sınav unutuldu gitti…

dün canla yine beraberiz  buddy dedi “gidiyoruz sınava” bende ok dedim gidelim. çanakkale de giriyoruz ikimizde on sekiz mart üniversitesinde.   seni sabah erkenden uyandırıcam dedi tamam dedim boynum bükük bu arada internetten terzioğlu kampüsüne nasıl gidilir sorusunu google a sorduk bi yanıt alamadık ama neys dedik karnca yola çıkmış ya nasip demiş ben zaten rahatım maksat spor olsun durumundayım, en azından ösym verdiğim parayı hak etsin ruh hali var üstümde. sabah saat 5:50 de biri dürtüyor bende önceki gece saat 2:30 da yatmış, uykuseven ve uykusundan uyanmamak için envayi çeşit şekle giren biri olarak altıbuçuk gibi anca kendime geldim. can tabii kalender adam birşey demedi bekledi beni beraber koşa koşa kışladan çıktık sonra taksi aradık ama o saatte taksi ok bizim de yanımızda telefon gelibolu merkeze yürüyerek indik. bu arada geliboludan çanakalleye giden münübüslerin kahyalarının “çanakaleeee” nidaları tüm gün ağzımıza takıldı ve güldük durduk. herneyse çanakkaleye indik kilitbahir den vapurlarla ordan sonrada benim toplu taşıma aşkım tuttu can taksi diyor ben yok insan görelim en sonunda can lanet olsun dedi de otobüsü tercih ettik. yolda önümüze gelene sora sora üniversiteye çıktık. kpss ye de girmiş olduk ama işin garibi kpss konusunda istekli olan can ösym görevlisinin yüzünden sınavın ingilizce kısmına giremeyip benim girmiş olmam. biraz üniversite havası soluduk üniversitede yaz okulu varmış sınav dönemiymiş hemen birileriyle ufak sohbetimizde öğrendik sonrasında. işte askerlik dediğimiz normal yaşantıyı özleme kısmını tatmin etme aşkıyla can’ın çoook özlediği burger king de  kasiyer ve müdürle çemkirme sonucu birer steakhouse ve onion ringslerimizi resmen sömürdük ki ben rejim yüzünden nerdeyse 2 yıldır böyle fast food yemiyordum.

Daha sonra turistik seyahatimiz başladı. her turist gibi aynalı çarşıyı gezdik ve anlaşıldı ki hayalimizdeki yanalı çarşı kapalı çarşı kıvamında ama gerçeği ufacık bi çarşıcık. oradan ara sokaklarda dolaşırken kaufmann kütüphanesine girik ve türkiyede de ilginç kütüphaneler olduğunu gördük. akabinde yeme içme kısmı geldi beraber birer koruk suyu içtikten sonra başladık en güzel meşhur peynir helvasını aramaya buradan bloguna ulaşabileceğiniz kardeşciğim melocuğumun tavsiyesi boş çıkmadı ve kemal amca dan yarım kilo fırınlanmış ve fırınlanmamış peynir helvasını alıp çanakkale barlar sokağına gittik tabii askeriz ya açtık orada tatlımızı birer bira söyledik yanında da dondurma iyi gider diye buddym canım dondurma aldı ve bz fıstık bire dondurma ve tabii ki penir helvası eşliğinde barlar sokağındaki üniversite barda tıkındık. gerçi insanlar önümüzdekilere garip garip baktı ama yapacak birşey yok askeriz 🙂 .

gelelim dönüş yoluna malum askerlerin bir içeri giriş saati var bizimki de altı geçirmek sakıncalı o saati. biz tabii bu kadar keyifli olunca son dakika da vapura atladık. ama kilitbahirden bir türlü geliboluya inecek bir minibüs bulamıyoruz. en sonunda dedik ki bizi otostop kurtarır başladık otostopa 15 dakika sonunda bizim gibi iki sapı alacak bir araba durdu. hoop atladık içine ilk cümle askermisiniz oldu bizde boynu bükük evet dedik araba bir komutanın arabası çıktı şansın bu kadarı olur dedik el cevap son anda kışlamıza yetiştik ve mutlu son.

canın yorumu çanakkalenin izmire benzediği
benim yorumum canın sıla hasreti çektiği 🙂


Yayımlandı

kategorisi

, ,

yazarı:

Yorumlar

Bir cevap yazın